BABA BOSQUE
Dun , Spor servislerine gelen iki flas haber vardi. Birincisi, Fenerbahcenin , Brezilya milli takiminin orta saha oyuncusu Alex’ i transfer etmesi, digeride Besiktasin Real Madrid’in eski teknik direktoru Vicente Del Bosque almasi idi. Fenerbahce Alexi almak icin iki senedir ugrasiyordu. Dolayisi ile Fenerbahceye, uc yil icin on milyon dolarin uzerinde bir paraya mal olan Alexin transferi ile ilgili haber zaten bekleniyordu. Haber borsaya bildirildiginde, Fenerium magazalari daha onceden yaptirdiklari Alex yazili formalari yetmis milyon TL den satisa sunmaya hazirlaniyorlardi bile.
Ote yandan , Herkes Besiktasin Lucescu’dan bosalan yere Macaristan Milli takimini calistiran, Almanlarin meshur topcusu ve genc antrenor Matheus’u getirecegine muhakkak nazari ile bakiyorlardi. Ama , Besiktasin yeni yoneticileri son anda rota degistirerek bombayi patlattilar; Besiktas’in yeni Teknik Direktoru Real Madrid’in calistiricisi Del Bosque olacakti.
Kimdi bu Del Bosque? Vicente Del Bosque , 1950 dogumlu babacan bir Ispanyol. Resimlerine bakarsaniz kendisini bir futbol antrenorinden cok, sevimli bir amca yada genc bir dedeye benzetebilirsiniz. Iri yari, toromanca, alin hizzasi iyice dokulmus , sakak kisimlari kirlasmis, muntazam taranmamis daginik saclar. Birde kocaman siyah biyiklar. Hani eski Turk filimlerinden benzetmek gerekirse, siz diyin Erol Tas, ben diyeyim Huseyin Baradan.
Adamin karnesi guzel ama. Cocuklugunda Real Madridin alt yapisinda baslamis ve pek’de takim degistirmemis. Defalarca milli olmus ve futbolcu olarak bir dolu Ispanya ligi sampiyonlugu ve Sampiyon Kulupler sampiyonlugu yasamis. Sonrada dort bes yil once Real Madrid’e Teknik Direktor olmus. Iki sene icersinde iki lig sampiyonlugu, Iki sampiyon Kulupler Turnuvasi sampiyonlugu, birde Japonyada kazanilan kitalar arasi sampiyonluk. Ama kulup baskani kendisini pek tutmamis. Real Madrid her zaman oldugu gibi dunyanin enbuyuk yildizlarini catisi altinda barindiran bir kulup.”Rauller, Zidanlar, Beckhamlar oldukca biz zaten sampiyon oluruz” diye dusunup Del Bosque yol vermis baskan. Tabii sonuc meydanda, yeni gelen antrenor bu yildizlar toplulugunu hic birzaman toparlayamadi ve Real Madrid bu yil tarihinde en kotu senesini yasadi.Del Bosqu’yi geri cagirdilar, ama o Real Madrid ve Parma’nin tekliflerini eliyle iterek solugu Istanbul’da aldi.
Ispanyollarin kendisine verdigi ad : Maestro. En buyuk ozelligi oyuncular ile iyi iletisim kurmasi ve onlari kazanmaya calismasi. Real Madrid gibi egosu bol, superstarlari bir takim haline getirebilmis. Gecen yil sezon basinda Hincal Uluc , Besiktasi, Real Madrid gibi bir yildizlar topluguna benzetiyordu. Simdi bu dagilan yildizlar toplulugunu, Maestro tekrar birlestirmege calisacak. Eh karsiliginda alacagi parada hic yabana atilir cinsden degil; Iki sene icin yaklasik $ 4 milyon, dolar, Bogazda denize nazir kat, ozel araba , lig sampiyonluguna $ 500 bin, UEFA kupasi finaline $ 1.mil . Genc takimdan yetistirecegi her futbolcu icinde ozel primler. Tatli is degilmi?
Real Madrid ismi benim icin hep sihirli bir isim olmustur. Zaten gormus gecirmis herhangi bir futbol fanatigine butun zamanlarin en buyuk takimi kimdir diye sorarsaniz alacaginiz cevap tekdir: Real Madrid. Real Madrid ile unatmadigim bir ani, 8 Kasim 1958 gununde gerceklesmistir. O zamanlar bizim milli takimin 3-1 lik Macaristan zaferi, ve 2-1 Almanya galebesi disinda , Turk takimlarinin disarida hic bir basarisi yoktu.O gunlerde, Milli Lig yada Super Lig’de olmadigindan, Federasyon kupasi sampiyonu Besiktas , Turkiye’yi Avrupa Kulupler turnnuvasinda temsil hakkini elde etmisti. Madriddeki ilk macta , kedi kaleci Varol Urkmezin sahane oyununa ragmen Besiktas oyunu 2-0 kaybetti. O zamanlar takimlarimizin taktigi “ Canakkale Gecilmez” diye ozetlenebilirdi.
Ikinci mac, sagnak yagmur altinda ve bir balcik tarlasini andiran Mithat Pasa * stadinda oynandi. O kasim 1958 gunu, Del Bosque sekiz ben ise on bir yasinda idim. Real Madrid bugun oldugu gibi Avrupanin en buyuk yildizlarini kadrosunda toplamisti. Kalede Alonso, ortahafta Santamaria, forvette fransizlarin gol krali Kopa, solicte unlu Macar Puskas, solacikta Gento. Yani, o zamanlarin “ Ruya Takimi” . Besiktas kalede Varol, beklerde Kamil, Metin, haflarda Faik, Ozcan , B. Ahmet, forvetde Sofyanidis, Gurcan , K. Ahmet, Baba Recep ,ve Kaya. Besiktasin antrenoru Italyan Remondini. Ilk yari Besiktasin hakimiyeti ile geciyor fakat gol Real Madridli Santiesteban’ dan geliyor. Iknci yari , Besiktas tek kale oynuyor, akin uzerine akin. Sonra, radyodan dinledigim ve bugune kadar kulaklarimdan cikmayan Sulhi Garan’in sesi; GOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOL. KAYA.GOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOL.KAYA. Dakika 64.Besiktas bu golden sonrada devamli yukleniyor, fakat beklenen ikinci gol bir turlu gelmiyor. Sonuc : Besiktas 1- Real Madrid 1. O zamanlar bu buyuk bir basaridir. Fubolcular mac hasilati olan 400 bin liradan 1500 er bin lira prim aliyorlar.
Iste benim cocuklugumda bir efsane gibi hatirladigim Real Madrid’in o gun benim gibi kucuk bir cocuk olan simdiki unutulmaz hocasi Vicente Del Bosque simdi Besiktasi calistiracak. Del Bosque’a Besiktas seyircisi nin “ Imparator” demiyecegi bir gercek. Belki ona Ispanya’ da oldugu gibi “ Maestro” diyecekler. Belkide bunu tercume edip, Besiktasin geleneginde ki Baba Husnuler, Baba Hakkilar ve Baba Recepler gibi kendisine “ Baba Bosque “ diyecekler. Tabii bunu diyebilmek icin Del Bosque’nin Besiktasin bu unutulmaz yildizlari gibi seyirciye once sampiyonlugu tattirmasi sart. Bir tarafta , Hagi’nin yonetiminde 100. yilini kutlayacak Galatasaray, diger tarafta Daum’un yonetiminde Alex’li Fenerbahce. Ispanyol hocanin isi oldukca zor. Ama ben , Real Madrid isminin sihirine her zamandan fazla inaniyorum.
Cem Ozmeral
7 Haziran, 2004
Columbus, Ohio
*Daha onceleri Dolmabahce ve simdiki Inonu Stadi
|