Buna resimlerin ,öyküsü demekte mümkün, hatta belki daha doğru bile olur. Çekilen her resimin şüphesiz bir hikayesi vardır, ama büyük ama küçük. Resimler zamanın dondurulmuş yansımalarıdır . O an olanlar dondurulur ve üzerlerine basıldıkları kağıt parcasi yok olmadıkça ölümsüzleştirilir. Hem cansızdırlar hemde ölümsüz!
Siz hiç eski kitapçılarda yada eski kartpostalları, fotoğrafları sergileyen antikacı dükkanlarında bundan yüz yıl öncesi çekilmiş resimlere bakıp, "acaba bu resimdekiler kimler, nasıl yaşadılar, resmin çekildiği yer neresi? "diye merak ettinizmi? Ben hep bunları merak etmişimdir, özelikle, ailemden bizlere kalan resimleri. Babamın vefatından sonra ,aile albümlerdeki resimleri son zamanlarda daha bir sık inceler oldum.
Iste nostalji ağırlıklı bu bölümde böyle hikayesi pek bilinmeyen, unutulmuş resimleri mercek altına aldık, inceledik, sorduk, soruşturduk, ipuçlari bulup, iz sürdük ve sonunda birkac satırlık öykücükler çıkardık.
Ama doğru ama yanlış, o gün donan zamanı, bugün tekrar canlandırmaya uğraştık. Sanki o cansız resimlerde bir kıpırdanma oldu, yada bize öyle geldi.
Seveceğinizi umarım.
C.Ö.
25 Eylül 2009
Dublin, Ohio
#1 SELIMIYEDE BIR ORTAOKUL, circa 1932
Resim 1930 ların başında bir ortaokulun beden eğitimi dersinden . Resimin içinde babamın gencecik halini zorda olsa seçebildim. Onun ortaokulu Üsküdar da bir okulda okuduğunu bildiğimden resimin bu civarda cekilmiş olması muhtemeldi. Nitekim resmin arka bölümündeki kule bana hemen ipucunu verdi. Evet burası meşhur Selimiye Kışlasının arkasında boş bir alandı. Okul bugün aynı yerde olmasa bile, Selimiye Ortaokulu olabilir.
Bu resimde dikkatimizi çeken ikinci bir konuda arkadaki küme halindeki insanlardır. Bizim çocukluğumuzda Istanbulda çocuklar icin bisiklet sahibi olmak, olsa bile arnatuvut kaldırımlı sokaklarda ona binebilmek oldukca olanak dışıydı. Günümüzde lüks otellerin kumsallarında kiralanan jet skiler gibi, o zamanlar mahalelerin boş arsalarında, bisikletçiler küçük bir ücret karşılığında çocuklara bisiklet kiralarlardı. Bayramlarda tekerlekleri rengarenk gramofon kağıtları ile süslenen bisikletlerle çocuklar boş alandaki parkurda tur atıp dururlardı. Bu bisikletçiler bazende daha küçukler için parkurun bir bölümüne kayık salıncaklar ve atlı karıncalar kurarlar ve onlarında eğlenmesini sağlarlardı.
Renkli resim ise küçük kızımın Birinci Ordu Karagahını ziyareti sırasında, Büyukbabasının beden eğitimi talimi yaptıği alana yakın bir yerden , ama ilk resimden seksene yakın yil sonra cekilmiş.
C.Ö.
19 Ekim, 2009
Dublin, Ohio
#2 ÜÇ BİLMECE RESİM
Resimlere tıklayarak büyütebilirsiniz
Image:
Üç resimde babamın albümünden alınmış. Benzeri resimlerden 1930 ortalarında çekildiğini tahmin ediyorum. O tariherde: Cumhuriyetin onuncu yılı kutlamaları, Tayyare Günü, Istanbulun düşman işgalinden kurtuluşu, Gedikli Mektebi kuruluş yıldönümü gibi çeşitli etkinlikleri ve resmi geçitlerli içeren bir dolu resim var aynı albümde. Bu resimlerin arkasına ise ne bir tarih, nede bir not düşülmüş.
İlk resim acaba Taksim Kışlasının bulunduğu alandamı çekilmiş diye düşündüm ve araştırdım. İkinci ve üçüncü resimler acaba Dolmabahçe Sarayı yada Çırağan Sarayı önümü diye aklımdan geçirdim. Eminim dedim, Istanbulda bu kule duvarları hala varsa, muhakkak onun yakınında çalışanlar ve oturanlar burayı bilecektir, ama ben tesadüfen buradan geçmezsem nasıl bulurum bu kulelerin nerede oldugunu yada bu binlerce insanın toplandıgı yüksek alanı?
4. RESİM VE BİLMECENİN ÇÖZÜMÜ
Sonunda bu sorunun cevabını önceleri dikkat etmediğim 4.resmin arka planındaki bir ayrıntıda buldum. Tanıdık bir sütundu bu, belki bir kulenin kaidesi idi, ama hangisinin? Hemen Google girip Beyazıt kulesi resimlerine baktım. Evet burası şimdi Istanbul Üniversitesinin bulunduğu Beyazıt kulesine yakın olan alandı. Ve o anda birinci resimdeki yüksek duvarı, Mahmut Paşadan, Kapalı Çarşının Beyazıt kapısına doğru tırmanırken gördüğümü anımsadım. Sonra resimleri yan yana koyup bir kolaj yaptım.Duvarla kuleler birbirıne cuk oturmuştu. Resimlerin çekildiği yer artık belli olmuştu.