HELEHELESERGEN KAPTAN Yazima 1960 yilindarahmetliGunduzKilicin o gunlerdesampiyonlugagidengencBesiktasingencyildiziBirolPekelicinyazdigiyazininbasliginikullanarakbasliyorum. O yazida , o gunlerdeyazarlikyapan Baba Gunduz, heleheleBiroldiyebasliyor, kendisinibirfutbolvirtuozunebenzetiyorvepemberuyalardanbahsediyordu.
O gunlerde Besiktas yepyeni ve gencecik bir takim kurmustu. Ilk onbirdeki yedi oyuncunun hepsi yeni idi. Kalede Beykozdan alinan Necmi, forvette Sariyerden Senol, Beylerbeyinden Birol, Bursa Merinosdan Arif, Orta sahada hoca Sabahattin ve Tuncay hepsi yeni transferler idi. Bunlara genc takimdan Bahattin, ve bir sene oncesi Federasyon kupasi sampiyonu kadrodan, Kaya, Munir, Kucuk Ahmet ve kaptanliga getirilen Nazmi eklenince cogu kimsenin kolej takimi diye kucumsedigi bir takim dogmustu. O zamanlar, Turgay, Metin, Can, Leftergibiyildizlarsenede on onbesbinliraparayaoynayanamatorruhlufutbolculardi. VebugencBesiktasbelkidesevgilitaraftaridisindakimsenin sans vermedigibirortamdasampiyonlugualdigoturdu.Busampiyonlukta, KaptanNazmininvesonradankaptanlikyapacakKayaNecmininbuyukpayivardi. Bu kaptanlar, Baba Hakkilardan , SerefGorkeylerden, HusnuSavmanlardan, Baba Receplerdenaldiklariemaneti en iyisekildesurdurmuslervegunugelmisbukaptanligigencecikbirSanlikaptanateslimetmislerdi. Ben uzun senelerdir yurt disinda yasiyorum. Segeni Besiktas formasi altinda hic seyretmedim. Niye yalan soyleyeyim , televizyondaGalatasaray formasi ile seyrettigim Sergeni bir Besiktasli olarak hepkiskandim. Besiktas formasi Sergene kimbilir ne kadar yarasirdi diye dusundum durdum. Futboluna her zaman hayranlik duydum. Sergenin oyun gorusu, zekasi, vucut calimlari, ve sol ayagi bana bizim zamanimizin belkide en buyuk yildizi Can Bartuyu hatirllatti hep. Simdi , Sergen yuvaya geri donuyor.Herhalde , daha gencken yaptigi hatalari anladi. Belkide gidip Suleyman Sebanin elini opecek ve kaptanliga layik olmaya calisacagini soyleyecek.Hele , hele,Sergen yeterki sen aklina koy bu isi. Davranislarin, antremanlardaki disiplininle, ozel hayatina gosterdigin itina ile takim arkadaslarina ornek ol.Ben inaniyorumki sen bunlari yaparsan Fenerin Ortegasi, Galatasarayin Fatih Terimi viz gelir.Sen Besiktasimizi sampiyonluga tasirsin. Besiktas camiasi senden bunnu bekliyor. Hele, hele sergen yeterki sen iste. Futbolcu Sergen yerine , Besiktasin unutulmaz kaptani Sergen Kaptan olarak noktayi koymak senin elinde. IyisanslarSergenKaptan CemOzmeral 27 Mayis 2002 Columbus, Ohio
Not: Bu yazıyı sezon başında yazmış ve Sergen ve Beşiktaşlı futbolculara yollamıştım. Sezon sonu geldiğinde, yani Beşiktaşın kuruluşunun 100. yılında, güzel bir Mayıs günü yazının ikinci bölümünü yazmak kısmet oldu. Mutlu sonu anlatan yazı aşagıda.
43 YIL SONRA GÖRSEMDE; DÜNKÜ GİBİ ŞAMPİYON
Yil 1960. 27 Mayis ihtilalinden birkac gun once, gencecik, hic kimsenin sans tanimadigi bir Besiktas takimi; futbolda ihtilal yapmis ve "Milli Lig"in ilk sampiyonu olmustu. Bu ligle ilk defa futbol, Istanbuldan Anadoluya tasiniyor ve amansiz bir rekabet olusuyordu.Istanbul'un Vefa, Karagumruk, Beyogluspor, Emniyet, Adalet, Beykoz gibi takimlarinin yerini Anadolunun yeni yildizlari aliyordu: Eskisehirspor, Bursaspor, Izmirspor, Goztepe, Altay, Hacettepe, Ankaragucu, Genclerbirligi, sonralarri Trabzonspor ve daha niceleri.
Besiktasi Andrea Kutik isminde yasli bir Macar antrenor calistiriyordu. Aslinda bu kurt hoca yillarca Italyada antrenorluk yapmis ve Torina takimini sampiyonluga tasimisti. Italyanlarin meshur " Catanacio" sistemini uyguluyordu;siki bir defans ve kontra atak futbolu. "Bir gol, iki pun" diyor. "Pun" dedigi puan. O zamanlar galibiyet iki, beraberlik bir puan.
Ve yalniz isimleri degil soyadlari bile ileride belleğimden çikmayacak o Şenol'lu Birol'lu efsane kadro ipi gogusluyordu. Ne yazikki o yillarda bir orta okul ogrencisi olan ben, Besiktasin sampiyonlugunu bir daha goremeyecektim. Yetmisli yillarin basinda , once Spajic sonra Gunduz Kilicin hocaliginda son anda Galatasary'a kaptirilan iki sampiyonluk yarisi yasiyorum.
1973 yilini 30 Agustosunda Amerika' ya gidiyorum ve o gun bugunde orada yasiyorum. O zamanlar birakin Turk televizyonlarini, TRT'yi radyodan bile dinlemek, bir mesele. Yaz tatiller
ınde Türkiyeye geldığımde futbolcularda tatilde olduğundan ben Beşiktaşimı hiç görmüyorum. Tabi ben görmüyorum, ama Beşiktaş şsmpiyonluklar kazanmaya devam ediyor;Spajıcle, Stankovıçle,Gordon Mılne ile ve Daum ıle.Ama ben bunların çogunu gecıkmış gazete küpürlerınden ızlıyorum. O benim ayrılaşimdan sonra yıldızlaşan Kartalların hiç birıni seyredemiyorum: Metinler, Rızalar, Aliler,Feyyazlar, Sametler, Şifo Mehmetler ve Sergenler.
Bu hasret 2000 lı yıllarda Amerıkaya Türk televızyonu gelene kadar devamediyor. Artık hafta sonları, futbol maçlarını, avrupa kupalarını, futbol showlarını ve her şeyden önemlisi Beşiktaşimı seyredebiliyorum.Kuruluşunun 100. yılında Lucescu yönetimındekı Besıktaş şampıyonluğa gidiyor.Ve ben Beşiktaşin her maçını sindire sındire, heyacan ıçinde zevkle seyrediyorum.
Son Galatasaray maç
ına geliyoruz. Artık Beşiktaşin 43 yıldır görmediğim şampiyonluğunu kucaklamaya 20 dakıka kalmış.Fakat her dakika bir yıl gibi geliyor.
Dakıka 89. Sergen Kaptan orta sahaya atılan bir topu yakalıyor. Bülentle tek tek. Basıyor çalimi, ilerıde Galatasaraylı bir oyuncu kalmış. Önunde kaleye 50 metre mesafe var.Gerılerden Tümer bır depar atıyor sağ tarafa. Şimdi ikiye bırler. Sergen topu çaprazdan Tümere atıyor. Tümer topu onsekız üzerinde yakalıyorö açısı bıraz daralmış, vursa yüzde seksen gol. Vurmuyor, kayıyor out çizgisine , ortalıyor.Ve Sergen Kaptan , o futbol vırtuozu, topu kalecınin yanından filelere plaseliyor. Goooooooooooooooooooool. Beşiktaş şampiyon. 43 yıl sonra görsemde dünkü gibi şampiyon.