"Üç Büyükler "dediğimiz futbol takımlarımız; yani kuruluş sırası ile Beşiktaş(1903), Gatasaray (1905) ve Fenerbahçe (1907), herzaman Atatürkün kendi takımlarının taraftarı olduğunu iddia etmiş hatta bunu ispat etmek için adeta birbirleri ile yarışa girmişlerdir. "Dördüncu Büyük" Trabzonspor 1967 yılında kurulduğu için olsa gerek hiç bir zaman böyle tartışmalara girmemiştir. Ama Atatürkü 1930 lu yıllarda, Galatasaraydan ayrılan futbolcuların kurduğu ve kısa bir zaman içinde tarihe karışan, Ankaranın Güneşspor takımına taraftar yapanlar bile çıkmıştır. Sivaslılar," bugün yaşasaydı Atatürk Sivasssporu tutardı" diyebirler, ama buna en buyük itiraz Samsunlulardan gelebilir.
Oysa bu konu bana biraz abesle iştigal etmek gibi gelir. Mustafa Kemal'e, Atatürk soyadını, Türklerin Atası lakabını Türk milleti layık görmedimi? Atatürk değilmidir, her türlu "Açılımların " yaşandığı günümüzde; "Ne Mutlu Türküm diyene "diye haykıran, bu topraklarda asırlarca yaşayan bütün halkları birbirine eşit tek bir ulus olarak bağrına basan. Şimdi siz böyle bir adamı nasıl tek bir futbol takımının taraftarı yaparsınız. Bence Atatürkün tek bir takımı vardır, o da Türk Milli Takımıdır.
Konuya bu sekilde girdikten sonra gelelim Ataürkün Beşiktaşlılığına. Belki biraz şaşırdınız, ama izah edeyim.
Diğer sitelerde olduğu gibi Beşiktaşın resmi sitesinde en büyük Beşiktaşlı Atatürk diye bir bölüm var. Dogrumu bu? Pekde yanlış değil.
En büyük Selanik'li , en büyük Harbiyeli, yada en buyük Ankaralı, desek Atatürk için bir itirazınız olurmu? Zannetmem. Bu anlamda tabiiki en büyük Beşiktaşlı Atatürktür. Bilindigi gibi Atatürk Kurtuluş Savaşı öncesi, Akaretlerde Sıra Evlerin birinde, Selanikten getirdiği annesi Zübeyde Hanımla birlikte kiracı olarak yasamştır. Şimdi müze olan bu ev, bugün olduğu gibi o zamanda Beşiktas kulüb binasının yanında idi. Atatürk burada , Beşiktaş kulübünün kurucuları Ahmet Fetgeri ve Fuat Balkan Beylerle defalarca görüşmüs, bu biri denızci iki subaya Besiktaşlı sporcuların gösterdiği başarılardan dolayı takdirlerini söylemiştir. Hatta Anadoluya geçerken annesini, komşusu Beşiktaşlı sporculara emanet etmiştir. Bütün bunlar olurken tabiiki Atatürk Beşiktaşlı sporculara sempati duymuştur, içlerinde kendisine silah arkadaşlığı etmiş olanlar vardır, komşuluk bağları vardır, ama genede onu yalnız bir takımın taraftarı yapmak bize göre yanlıştır.
Atatürkün Akaretlerdeki evi ve Besiktaşlı sporcular ile yakınlığı ile ilgili tarihi bilgiler BJK resmi sitesinden alıntı olarak aşağida gösterilmiştir. Bu bilgilerin çoğu Beşiktaş tarihcisi Vala Somalının:" Türk Sporunda Bir Asır Beşiktaş" ve Dr. Necati Karakaya'nın" Atatürk Besiktaşlı " kitaplarından derlenmiştir.
Cem Özmeral
7 Eylül, 2009
Dublin,Ohio
ZABIT AHMET FETGERI
BESIKTAS KULUBU GIRISI YANINDA ATATURK EVI
ZABIT FUAT BALKAN
http://www.bjk.com.tr/tr/ Sitesinden Alıntı
.. Mustafa Kemal, Akaretler Caddesi 76 numaralı evinin arka bahçesine çıkarak istirahat ederdi. En büyük tutkusu hasır sandalyesine oturup, ağızlıklı sigarasını tüttürüp, annesi Zübeyde Hanımefendinin pişirdiği kahveyi yudumlarken Beşiktaş idmanlarını seyretmekti. Bitişiğindeki Beşiktaş Kulübünün arka kapısı da bu meydana açılıyordu. Mustafa Kemal burada, güreş, futbol, eskrim, gülle atma sporlarını bir biri ardına takip ediyordu. İşte gene böyle bir gündü. Beşiktaş jimnastik hocalarından Ahmet Fetgeri, güreş, Yüzbaşı Fuat da eskrim derslerini vermişlerdi. Mustafa Kemal onlara döndü,
Evime buyurunuz beyler dedi. İki zabit jimnastik hocası, Mustafa Kemalin sunduğu çayları yudumlarken, O şu konuşmayı yaptı:
Efendiler,
Sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik, maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle ayrıca dikkatle izliyorum.
Spordan yoksun olan bir gençlik, nasıl ki vatan müdafası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni inkişafı noksan ve yetersiz olursa, o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz.
Bugün bünyemizde toplayıp ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığımız bu gençler, tam anlamda bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafasında, ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türkün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim.
Samsuna çıkarken, Beşiktaş Kulübüne veda etti
...
16 Mayıs 1919 günü Şişlideki evinden erken uyandı. Samsuna yola çıkacak olan Mustafa Kemal öğle yemeğinden sonra, yanına validesi Zübeyde Hanımefendi ile yaveri Cevat Abbas beyi aldı. Akaretler caddesindeki evine geldi. Şişlideki pansiyon olarak tuttuğu evde otururken, Beşiktaşdaki evinde de kiracı olmaya devam etti. Bitişiğindeki Beşiktaş Kulübünün hocaları, sporcuları ve Zabit arkadaşları Mustafa Kemal Paşayı uğurlamak üzere kapısının önüne yığıldılar.
Paşa, Validem Hanımefendiyi sizlere bir kez daha emanet ediyorum. Gözüm arkada kalmasın dedi.
Mustafa Kemal Paşa son kez, annesinin elini sokak kapısında öpüp ona sarılırken, Beşiktaşlılar haykırıyordu;
Kalbimiz seninle Paşam. Bizi unutmayınız
Mustafa Kemal Paşa otosundan: Mutlaka... Mutlaka diyerek el sallıyordu.
Ataturk, Besiktas Kuruculari Collage by Cem Ozmeral