Karakartallar hucumda, Baba Hakki solda damali sueteri ile
Tarih 18 Ocak 1941, çok soğuk bir kış günü. Şeref stadında Beşiktaş Süleymaniye ile oynuyor ve farklı galip durumda Atatürk panosunun olduğu kaleye doğru hücum ediyor. Takım şampiyonluğu garantilemiş ve o sezon 18 maçta hiç mağlup olmadan ve berabere kalmadan 84 gol atarak şampiyon olacak. (Maç başı 4.66 gol) Kimler yok Refik Osman Top’un antrenörlük yaptığı onbirde : Voleci Şeref (Görkey), Baba Hüsnü (Savman) ve tabiki Baba Hakkı (Yeten). Futbolcuların formaları ve şortları simsiyah, üzerinde ne bir arma var ne de şimdiki gibi reklamlar. Forma daki tek beyaz, siyah konçları üzerindeki çizgi. Baba Hakkı maça hasta hasta çıkmış, ateşi var, hakem den izin almış, siyah formanın üzerine siyah beyaz damalı bir süveter giymiş. Devir onun devri, hakemler müsade etmişler.
Kapkara formalı 10 adam Süleymaniye kalesine yüklendikçe yükleniyor. Voleci şeref üç gol atmış, Hakkı dördüncü, Şükrü beşinci golü atmış hala hücum ediyorlar. Tam bu sırada Şeref Stadının taş basamakları üzerinden bir ses yükseliyor. Gazelhan, gür bir ses : “Haydi Kara Kartallar, Hücum Kara Kartallar ! “Sonra teraneyi bir daha tekrarlıyor, bir daha, bir daha: Kara Kartallar. Etraftakiler adama bakıyorlar. Adam incecik, zayıf, avurtları çökmüş başında siyah beyaz bir beresi var. Ama kaşları, kaytan bıyıkları ve simsiyah gözleri vakur ve inançlı. Birden herkes kendisine iştirak ediyor : Haydi Kara Kartallar, Hücum Kara Kartallar. Beşiktaş o gün maçı 6-0 kazanacak ama daha önemlisi Beşiktaş'ın sembolü Kara Kartal o gün doğacaktır.
Mehmet Galin
Kartal sembolu ve Besiktas armasi
Mehmet Galin ileriki yillarda
Maçtan sonra futbol tarihçisi ve spor yazarı Cem Atabeyoğlu, Kara Kartallar diyen adamı bulacak ve onunla ayaküstü bir röportaj yapacaktır. Adamın ismi Mehmet Galin dir. Ailesi Mısır'dan İstanbul'a göç etmiş ve Beşiktaş’a yerleşmiştir. Mehmet Galin zayıf ve naif bir insandır. Ama sesi gürdür, Beşiktaş sevgisi ise çok büyüktür. Şeref stadında yalnız maçları değil, antrenmanları bile kaçırmaz. Balıkçılık yaparak geçinmektedir. Atabeyoğlu röportajı yazıya döker ve çalıştığı gazeteye götürür. Ne varki gazete müdürleri yazıyı baskıya değer bulmazlar ve yayınlamazlar. O yıllarda Beşiktaş’ın 8 yılda 7 şampiyonluğu vardır ve 5 i arka arkaya dır !
O günden sonra “Karakartallar” Beşiktaş’ın tribünlerinde bir terane olmuş, seyirciler her maçta takımlarını bununla coşkuya getirmeye başlamışlardır. Karakartallar slogunu 1947 yılında açılan İnönü stadına da taşınacaktır. 1940 lı yılların başında koyu bir Beşiktaşlı olan Mustafa Kızıltan adlı bir matbaacı Babıali deki küçücük matbaasında Beşiktaş mecmuasını çıkarmaya başladı. Benim de 1957 den 1973e kadar abone olduğum ve her hafta heyecanla beklediğim gazete büyüklüğündeki bu mecmua bir zaman sonra adını Beşiktaş Karakartallar olarak değiştirdi. Ve Kapağının en üstüne de ünlü gazeteci ve spor yazarı ve ressam Va-Nu’nun (Vala Nurettin) çizdiği Karakartal resmini koydu. Kanatalarını açmış karakartal pençeler ile siyah beyaz bir futbolu topunu yakalamıştı. Gazetenin ünlü spor yazarı Orhan Vedat Sevinçli de Beşiktaş’ın resmin altına kullanılacak sloganını hazırlamıştı:
Remzin* Karakartallar gibi manileri** yen aş,
Layık bu vasıflar sana ey şanlı Beşiktaş
*Rümuz, sembol **engel
Karakartallar simgesi ve sloganı ertesi hafta bir flama haline getirilerek İnönü stadında kapalı tribüne boydan boya asılacaktı.
Besiktas Karakartallar mecmuasi sembol , arma ve slogan
Balikci Mehmet ortada kulubesinin önünde, tepede kartal resmi
Tabi bütün bunlar olurken ve Beşiktaş artık Karakartallar diye anılırken, kimse bu sloganı kimin çıkardığını bilmiyordu. Beşiktaşın en büyük arşivcisi ve Beşiktaş TV nin rahmetli ilk Müdürü Tuğrul Yenidoğan merak eder ve konuyu araştırır. 1965-66 ve 1966-67 yıllarında Spajiç in antrenörlüğünü yaptığı Beşiktaş'ın üst üste iki şampiyonluğu vardır. Bu şampiyonluklar dolayısı ile Cem Atabeyoğlu yazdığı bir makalede Mehmet Galin’den söz etmiştir. Tuğrul Yenidoğan kendisini ziyaret eder ama ünlü yazar 1941 yılında ilk defa Karakartallar diye bağıran adamın izini bilmiyordur. Sonunda Yenidoğan kendisi iz sürer ve Mehmet Galin’in kızı Harika Hanım’a ulaşır. Ondan tamamlayıcı bilgiler alır.
Mehmet Galin İstanbul Tramvay idaresinde çalışmaktadır. Ama zamanın hastalığı vereme yakalanır. Hastalık başlayınca Tramvay İdaresi kendisini emekliye ayırır. Doktorlar kendisine deniz havası tavsiye ederler. Zaten Beşiktaşta oturan ve zamanın çoğunu Şeref stadında geçiren Mehmet Şeref Stadının deniz tarafındaki duvarlarının hemen dibine kendisine bir kulübe yapar. Balık tutmaya ve emekli maaşı ile ailesini geçindirmeye başlar. Kulübesinde küçük bir döşeği, olta takımları, bir masa ve sandalyesi vardır. Elinden resim de gelen Mehmet 1941 deki o Süleymaniye maçından sonra kulübesinin üzerine bir Karakartal resmi çizer. Artık balıkçı Mehmet, Kartal Mehmet diye anılmaya başlamış ve Beşiktaşlı futbolcuların da sevgisini kazanmıştır. 1950 ve 1960 larda maçlar İnönü de oynanmaktadır ama Beşiktaş takımı antrenmanları hala Şeref stadında yapmaktadır. Mehmet’in iki küçük kızı okuldan sonra babalarının Çırağan Sarayı harabelerinin yanındaki kulübesine koşarlar. Kartal Mehmet futbolculara tutuğu balıklardan verir, onlarda kızları ile şakalaşıp oynarlar.
Mehmet Galin’in 1941 yılının Ocak ayındaki o Süleymaniye maçından sonra 30 yıl daha yaşadığını duydum. Belli ki Boğazın havası ve Beşiktaş’ın sevgisi kendisine iyi gelmişti. Beşiktaş'ın yeni stadı, Vodafone Park 2016 yılında açılırken Mehmet Galin’in adının bir tribüne verilmesi düşünülüyordu, gerçekleşti mi bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey Beşiktaş tribünlerinin maç sırasında ürettikleri o yaratıcı slogan ve şarkıların ilk defa Mehmet Galin ile dile geldiği.
Ruhu şad olsun.
Cem Özmeral
24 Şubat 2022
Dublin ,Ohio
Mehmet Galinin kizlari Birol Pekel ve Senol Birol ile Seref stadinda
Ocak 19 1941 tarihli Spor sayfasi
5 yil üstüste Sampiyon Besiktasin 1941 Sampiyonlugu