Bundan dokuz yıl önce şimdi Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olan Zat-ı Muhterem’e aşağıdaki maili yollamıştım. Yorumu siz okuyuculara bırakıyorum. Nereden nereye geldiğimize, bir arpa boyu gidip gitmediğimize, yerinde sayıp saymadığımıza yada daha da geriye gidip gitmediğimize siz karar verin.
Cem Özmeral
17 Ekim, 2013
Dublin, Ohio
Sayin Yıldırım Demirören:
Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı,
Ben 1973 yılından beri Amerika’da yasayan, 1960 Şampiyonluğunu yasamış eski bir Beşiktaşlıyım. Bu yıllarda, o zamanlar Mustafa Kızıltan'ın çıkardığı Beşiktaş mecmuasında zaman zaman misafir yazar olarak da yazı da yazardım.
Her şeyden önce geçte olsa Beşiktaş baskanlığına seçilişinizi tebrik ederim. Lige kotu başlamamıza rağmen, Antep maçı ile çıkışa geçeceğimizden ve Beşiktaşımızın çok iyi bir yolda olduğundan eminim. Bu konudaki iyimserliğim yalnız futbol değil, Basketbol dahil diğer bütün branşlarda Beşiktaşı en üst seviyeye getireceğinize olan güvenimden kaynaklanmaktadır.Hepimizin de bildiği gibi, diğer bütün branşların başarılı olması , mali açıdan futbol takımımızın başarılı olmasına bağlıdır. Bu başarının , hem Türkiye’de, hem de Avrupa’da çok yakin bir gelecekte gerçekleşeceğinden eminim.
Sayin Başkanım, sizinde bildiğiniz gibi Ahmet Fetgeri Beyler, Şeref Beyler, Abdülkadir Beyler, Beşiktaşımızı ilk kurduklarında , bir jimnastik kulübü olarak kurmuşlardı ve Beşiktaş her zaman diğer amatör sporlara önem vermiştir. Atina Olimpiyatlarını televizyondan izlediğimiz şu günlerde ister istemez 1960 Roma Olimpiyatlarını düşündüm. Evet o yıl güreşte 7 altın madalya almıştık, ama bir atletimizin, haltercimizin, boksörümüzün, bırakın altın madalyayı, yarışmaya girmesi bile imkansızdı. Şimdi ise bakıyorsunuz birçok branşta yarışıp,madalya umudumuz olabiliyor ve bazen de kazanabiliyoruz. Bu konuda Beşiktaş'ın , bütün amatör branşlara, özelikle atletizme önem vermesi en büyük arzumuz.
Gene , Atina olimpiyatlarını seyrederken son 35 seneyi burada geçiren bir sporsever olarak iki şey aklıma geldi. Birincisi, Nadia Commaneci'nin Montreal olimpiyatlardaki başarısının, Amerika’da Kadın Jimnastiğini nasıl pozitif etkilediği ve o günler başlayan jimnastik merakının bugün Amerika Jimnastiğini nasıl başa taşıdığıydı. İkincisi de Pele'nin Cosmos’la başlattığı futbol sevgisinin , Amerika’da önce okullarda futbolu nasıl başlattığı ve Amerikan Milli takiminin Dünya Kupasına katılıp başarılı bir performans göstermesiydi. Bunun bir neticesi olarak da Amerikan Kadınlar Soccer Takımı Atina Olimpiyatlarında altın madalyayı kazandı.
Bugün stadyumlarda kavgaları önlemeye çalışan Türkiyemizde, futbolda hala bir kadınlar ligimiz yok. Atatürk’ün 80 yıl önce, kadınlarımıza eşit haklar tanıdığı ülkemizde, futbol yalnız erkeklerin tekelinde bir spor görünümünde. Neden Türk kadınları da futbol oynayamasın? Aynen Ahmet Fetgeri Beyin başlattığı gibi, Beşiktaşımız bu konuda öncülük etmesin? Belki önce bir lig olmasa bile, Üç Büyükler arasında kadın takımları kurulmasın ve bunlar, derbi maçlarının öncesinde birbiri ile karşılaşmasın? Bu belki de stadyumlarda sıkıntısını çektiğimiz bir takım taşkınlıkların önüne geçmek bakımından da faydalı olmaz mı?
Bütün Beşiktaşlıların, özelikle hanımlarımızın Amerika ve Brezilya arasındaki final karşılaşmasını izlemesini çok isterdim. Futbolda olabilecek bütün çirkin olaylardan arınmış güzel bir spor müsabakası idi.
Sayin Baskanım, sizden ricam bu konuyu düşünmeniz ve hiç değilse yönetim kurulundaki değerli arkadaşlarınız ve eşleriniz ile konuşmanız. Böyle bir ilk'e adım atarsan iz, belki sizin çocuklarınız ve torunlarınız ileride "Büyük Beşiktaşı" , "Dünya Markası Beşiktaş" yapan Demirören ve Yönetim Kurulunu hep minnetle hatırlayacaklardır.
Yazımı , Orhan Vedat Sevinçli Bey'in güzel dizesi ile bitirir, size ve Beşiktaşımıza başarılar dilerim.
REMZİN KARAKARTALLAR GİBİ MANİLERI YEN, AŞ
LAYIK BU VASIFLAR SANA EY ŞANLI BEŞIKTAŞ
Cem Özmeral
1 Ağustos 2004
Columbus, Ohio
Not; Bu mektubu yazdıktan dört ay sonra , Türkiye’de bir stadyumda genç bir taraftar, Cihat Aktaş, bıçaklanarak öldürüldü. Şu anda Türkiye’de futbol camiası büyük bir kargaşa içinde: Şike iddiaları, hakem suçlamaları, reyting yapmak için futboldan başka her türlü dedikoduyu gündeme getirip ortalığı karıştıran bir kısım medya, sporu bir kavga ve kandırmaca olarak gören bazı futbolcular ve neticesi giderek boşalan stadyumlar. Olaya sonunda meclis el koyuyor ve bir takım yeni ddüzenlemelergetiriliyor. O eskiden üç büyük kulübün taraftarının, yan yana efendice maç seyrettiği, İnönü stadyumu, Beşiktaşın önümüzdeki üç maçına seyircisiz olarak ev sahipliği yapacak. Yani, misafir var, ev sahibi yok. Beşiktaş yönetim kurulu, seyircili ilk maça hanımları ve kız, erkek çocukları ile beraber gelmeye karar verdiler.
Gündemde " fair-play" in, temiz futbolun , kardeşliğin, spor için sporun tartışıldığı şu günlerde, sayın Demirören'e birkaç ay önce yolladığım yukarıda ki e-posta ilginç degil mi?
Aralık 2004
|