istanbullite.com

NOSTALGIC WRITINGS BY AN ISTANBULITE © Since 2002

HOME ↓

ABOUT US/BIZ KIMIZ ?

ISTANBUL&TURKEY TRAVEL

TIPS FOR TOURISTS

ISTANBUL TRANSPORTATION

ISTANBUL 360 PANOROMIC

LIVE TURKISH TV AND MEDIA

NEWS FROM COLUMBUS,OHIO

NOSTALJIK TAACO.org

LINKS

CONTACT US/İLETIŞİM

ISTANBUL SUR-ICI ↓

YEDI KULE ZINDANLARI

KAYBOLAN KIR TEPEBAG

SEHZADEBASI DIREKLERARASI

LALELI BABA

MIHRIMAH CAMILERI

CEVIZAGACI- GOTLAR SUTUNU

TEKFUR SARAYI

ISTANBULUN ALTI 1,2

ISTANBULUN ALTI 3,4

HALICTE BIR VAPUR GEZISI

SUMBUL EFENDI

MILION TASI

BALIK UZERINE LAKIRDI

BOSTANCIDAKI BEYAZ KOSK

GOKSU DERESI

SAHIL YOLUNDA SABAH

BIR TEPE, BIR KALE

CARPISAN KAYALAR

KANDILLIDE BIR GECE

ISTANBULLU OLMAK

KOCAMUSTAFAPASADAKI KOSK

AHMET SARACBASI EFENDI

SHOW ME BIG MONEY

ISTANBUL DERETEPE

HARBIYE NEZARETI

BEYAZIT KULESI

ARCADIUS'UN SUTUNU

6 MERMER 23 TILSIMLI TAS

SULEYMANIYEDE BIR GEZI

PARGALI SARAYI VE MEZARI

ULUBATLI VE MIHRIMAHCAMII

TOPKAPI ANIT MEZARLARI

HALICTE BIR SEMT: FENER

YILDIZ KORUSU

HUNKAR'A GIDELIM

ABBAS AGA PARKI

HAYDARPASA KIRIM MEZARL.

HAYDARPASANIN ÖYKÜSÜ

DOGANCILAR PARKI

OSMANLI EFSANELERI

USKUDARLI GUZEL BALIKCI

BIZANS VE KURULUS MITLERI

YAHYA EFENDI DERGAHI

ISTANBUL SEYYAHI

AT MEYDANI

KADIRGA'DA SOKAKLAR

KIRIK MINARE

EVLIYA CELEBI RUYASI

SEPETCILER KASRI

GALATADA GEZINTILER

KARAKOYDE YIKILAN CAMI

BIR SAMATYA GEZISI

FLORYA DENIZ KOSKU

SULTAN SELIM CAMII

5.TEPEDEN HALICE

PERA PALASIN GIZEMLERI

PERA PASTANELERI

MACKA SIRTLARI

MARMARAY VE TAKSIM

BEZMI ALEM VALIDE SULTAN

MECIDIYEKOY LIKOR FABRIK

ABDULHAMITIN YILDIZ CAMII

IHLAMUR KASIRLARI

KUCUKYALI VE SATYROS

KUZGUNCUK

KAVAK SARAYI VE SELIMIYE

SANCAKLAR CAMII

ISTANBUL EVVEL ZAMAN

EKATERINA AYAZMASI

YAVUZ ERSINAN CAMII

KUS KONMAZ CAMII

BAHARIYE ADALARI GEZISI

RIVA:BIR DERE,BIR KALE

TARIHI YARIMADA VE SURLAR

GALATA SURLARININ IZLERI

ADALET KULESI

SARAYBURNU'NDA GEZINTILER

GALATA SURLARI IZLERI 2

YILDIZ SARAYLARI

ISTANBUL PARKLARI

SAIRLER SOFASI

AKSAMCILAR VE MEYHANELER

1960 DA ISTANBUL TIPLERI

UC ESKI ISTANBULITE

BIRKAC ESKI SAMATYALI

OZLENEN ESKI ISTANBULMU?

LULU'YU ARAYIS

ISTANBUL KIYI KÖŞE

THUTMOSIS DIKILITASI

AYDOS KALESI

D.BAHCE SARAY TIYATROSU

BUYUKDEREDEN BRINDISIYE

AYASTEFANOS RUS ANITI

RAMAZANDA ESKI ISTANBUL

ESKI GALATA KOPRUSU

HIKAYELI RESIMLER

TARIHTEN KAPAKLAR

CHICAGO DA II. ABDULHAMIT

HEYBELIADA DENIZ LISESI

INONU DENIZ LISESINDE1934

INONU HARPOKULUNDA ,1942

ANLATILMAYAN ISMET INONU

VEKILLER VE RESMIGECITLER

BU ANZACLAR NEREDE?

ISTANBUL ARKEOLOJI MUZESI

HARBIYE ASKERI MUZESI

CANAKKALE, TRUVA

BOSTANCIDA BIR NIŞAN

GOLCUK VE YAVUZ-HAVUZ

JAPONLARIN 1934 ZIYARETI

GAZOZ KAPAKLARI

HALIL EFE VE CAKIR GUSSUN

1942 DE EN UZUN YOLCULUK

BIZANSLI VE BEYAZITLI

KADIKOY, ISKELEDE SABAH

ARMONIKA CALAN KIZ

1975 DE BIR ASK HIKAYESI

METEOR CUKURU

MINIBUS SOFORU ZEYNEL

ANTIPHELLUS BALIKCISI

BIR EGE DILBERI

BIR RUYA

ASOSDA BIR GUN

BEN SERVISCIYIM ABI

VATMAN ALI BEY

TWILIGHT ZONE

ADAM

BIR KARANFILLI ADAM

BAHARIYEDE SINEMALAR

KINDER HEIM

GENC OSMAN MONOLOGU

BIR COCUKLUK ANISI

DENIZ YILDIZININ OYKUSU

CESITLI KAPAKLAR

KOS ADASI ANILARI

KARS'DAKI DEDEMI ARIYORUM

KARAGOZ HACIVAT MUZESI

JOEPA BIR AMERIKAN IKONU

BIT PAZARINA NUR YAGDI

MUZE EV

MUZIK VE BEN

ANNEMIN SANDIGINDAN

PARIS GOZLENIMLERI

YESIL KAPI

MAHMEDET HOCA

SOLUK MAVI NOKTA

OSMANLI TOKATI VE HIGH 5

HIZIR ILYAS

29 TESRIN

GAZOZ KAPAGI (ORIJINAL)

COLA TURCA

HARICTEN GAZEL

BJK ŞEREF STADI

BIR SAMPIYONLUGUN ANALIZI

VODAFONE ARENA OPENING

OSMANLI YUZUCULERI

SEREF-HAKKI-SEBA

CHAMPION BESIKTAS

BESIKTAS STADIUM & FANS

A VISIT TO INONU, 2011

WITH BJK PLAYERS OF 2011

BJK NEVZATDEMIR FACILITY

BESIKTAS'S USA TOURS

SAMPIYONLUKLAR MIMARI

Q7,GUTI&IVERSON

KAYA VE NAZMI KAPTANLAR

DR. VEDII TOSUNCUK

BJK VE CIRAGAN SARAYI

1964 ALI SAMI YEN ACILISI

ELLI YIL SONRA PRATER'DE

PANTER KALECI

SANTRASI YAPILMAYAN GOL

ESKI BIR MILLI MAC

KARANFILLI ADAM

BIR YASAM TARZI

TEMİZ FUTBOL

BERLIN PANTERI

SARI LACIVERT

INSIDE FENER STADIUM

YUSUF ILE SANLI

PASKAL VE BJK FORMASI

KUCUK AHMET

KONAK KADIN FUTBOL TAKIMI

DEMIROREN'E ACIK MEKTUP

GUVEN ONUT

BABA BOSQUE

HELE HELE SERGEN KAPTAN

TAKSM KIŞLASI CIRCA 1925

GELINCİK TARLALARI

CAPS IN ENGLISH ↓

LATE NOVEMBER

A DAY IN BODRUM

3 DAYS IN CAPPADOCIA

14 DAYS IN TURKIYE

2014 BERLIN LETTERS

1937 BERLIN LETTERS

OUR OLYMPIAN IN OUR HEART

ZULAL THE BACKSTROKER

LORI MY ASSISTANT

MY TRIP ON THE MEGABUS

LYCIAN CITIES OF TURKEY

ATATURK-ROOSEVELT LETTERS

SULTAN SULEIMAN

TRANSFORMING OF SS SOLACE

TURKEY&THANKSGIVING

EINSTEIN'S PLEA TO TURKEY

TURKISH HELP TO IRISH

PRESIDENT OBAMA'S TRIP

USA MILITARY IN TURKEY

FLAG RAISING CEREMONY

RENAISSANCE MAN

"NOAH'S ARK" OR IS IT ?

STORY OF SANTA CLAUS

STORY TELLER OF ANATOLIA

TURKISH COFFEE

DOWN CAFE

ECEVIT IN NEWYORK 2002

SUKI, OUR CAT

HERR WAMLEK

ISTANBUL STORIES

CRIMEAN MEMORIAL CHURCH

SHOPPING IN GRAND BAZAAR

GIRL PLAYING HARMONICA

NURPERI

RAIMONDO D'ARONCO

HAMAM(OLD TURKISH BATH)

IN SEARCH OF LULU

ZEYREK MOSQUE& MONASTERY

COLUMN OF THE MARCIANUS

TRUE CROSS IN ISTANBUL ?

ISTANBUL MYTHS IN ENGLISH

LEGEND OF LEANDER'S TOWER

77 NAMES OF ISTANBUL

7HILLS 700MOSQUES ISTANB.

7 Churches of Anatolia

PANAROMIC TOURS/SANAL TUR

ATATURK

ATATURK ALBUMU

A VISIT TO ANITKABIR 2015

1953 DE ANIT KABIR

ATATURK'E MECLISTE KOMPLO

ATATURK'UN BINMEDIGI UCAK

ATATURK TBMM KONUSMASI

ATATURKUN EVI VE MEKTEBI

10 KASIM 1938

ATATURK'U ANLAMAK

STATUE OF ATATUTURK IN DC

SARAYBURNU ATA HEYKELI

ATATURK'UN KOLIBASI

ATATURK VE CINAR AGACI

ATATURK VE DIN

ATATURK'UN AKARETLER EVI

ATATURK MUZE KOSKU

CARTE POSTALE NOSTALGIA

KARTPOSTAL TURKIYE32-1944

MY MOTHERS ISTANBUL YEARS

MY FATHER'S BERLIN 1937

GERMAN WEHRMACHT 1937

POSTCARDS USA 1944

CARTOLINA POSTALE ITALIA

C.POSTALE EUROPA 1937-946

POST-CARD EGYPT 1942

POSTCARD, MIDDLE EAST

PETERHOF, ST.PETERSBURG

1CE UPON A TIME ISTANBUL

DIYARBAKIR 1955

SOUTH EASTERN TURKEY 1955

ANKARA&ISTANBUL 1956

PARIS 1956

JUKE BOX NOSTALGIA

1957-1960 POP

1960-1970 POP

1970-1980 POP

1980-1990 POP

FATHER OF ANADOLU POP

TURKISH MUSIC PORTAL

RUHI SU

SECULAR BYZANTINE MUSIC

MUNIR NURETTIN SELCUK

ZEKI MUREN

NESET ERTAS USTA

VARDAR OVASI

PLAY FOR THE NATURE

TENCERE

ISTANBUL PHOTOS

ISTANBUL FOUR SEASONS

PANAROMIC BOSPORUS

BYZANCE SCEENS A HELBERT

ISTANBUL VIDEOS

GOZTEPE PARKI

ADALAR/PRINCE ISLANDS

ISTANBUL PICTURES

BEYOGLU PICS

ISTANBUL GATES&DOORS

ISTANBUL TOP TEN MUST SEE

ISTANBUL FERRY LANDINGS

ISTANBUL BAZAARS

ARA GULER'S ISTANBUL

CARSI THE MARKET

BOSPHORUS, ISTANBUL

A GOLDENHORN FERRY TRIP

TURKIYE PHOTOS

ARA GULER'S APHRODISIAS

BEYPAZARI HOUSES

YEDI GÖLLER

ANKARA'da GEZINTILER

AYVALIK- CUNDA

KONYA

BURSA

BURSA KULLIYE VE TURBELER

BODRUM

CAPPADOCIA

KAS,KALKAN,DEMRE

ALANYA

DALYAN VIDEO

DALYAN, GOCEK, FETHIYE

ANKARA

TWIN BEAUTIES/IKIZGUZELLE

PHOTOS USA & WORLD

DUSSELDORF 1956

WALKING THE TRAIL

LAS VEGAS

LAKE MEAD,NEVADA

PHILADELPHIA

PARIS

BOSTON

CHICAGO LAKE FRONT

CHICAGO

INDIANAPOLIS

SAREJEVO

ITALIA

ATATURK'S BIRTHPLACEHOUSE

KAVALA, GREECE

LONDON 1967

A GLIMPSE OF IRAN

INDIA/NEPAL

CARIBBEAN ISLANDS

DARFUR/SUDAN

SANFRANSISCO AND MONTERY

SAN ANTONIO, TEXAS

San Diego

NEW ORLEANS

NEW YORK

PENNSTATE

PRESIDENTS & KINGS TOMBS

FLAG RAISING IN COLUMBUS

FAMILY BLOG

ESRA'S WEDDING ALBUMS

BRIDE'S DAD'S SPEECH

ESRA'S BRIDAL SHOWERS

ESRA'S BABY SHOWER

ESRA PINAR FILES

OZMERAL PATERNAL F.TREE

OZMERAL MATERNAL F. TREE

DURUPINAR PATERNAL F.TREE

DURUPINAR MATERNAL F.TREE

LAMIA&HAMZA VIDEO 1999

BABY MADISON FABLE

BABY TAYLOR FABLE

TAYLOR BABY&TODDLER YEARS

WEILS' WEDDING AND HOUSE

ASLI'S SHOWERS 2008-2009

FAMILY HOLIDAY PICTURES

ANNEM

MY MOTHER LAMIA

ANNEMIZ LAMIA

LAMIA HAMINNE AND TAYLOR

DOGUM GUNU,ANNELER GUNU

HALAM LAMIA

"EVIM/HOME"

NOSTALJI TRENI

LIFE OF MY FATHER

REUNITED/ONLAR KAVUSTULAR

SON CINAR BULENTSARACOGLU

I-FOOD

ISTANBULLITE'S FOOD

STREET FOOD

NOSTALGIC SICILY'S PIZZA

GOLDEN CORRAL COLUMBUS

CAFE ISTANBUL

ANNE'S COOK BOOK

I-BLOG

WINTER IN ISTANBUL

POSITIVE THOUGHT OFTHEDAY

Translate
  Bookmark and Share
ZÜLAL
 
Bir Çocukluk Anısı
 
Annem, Babam ve Ahmet Cenanla 1955
ÇEVIREN SOKAK 8 NOLU EV, 1955
 
 

Balkonda oturuyorduk. Zülâl bana dönerek, " Şimdi meselâ sen bana sarılsan ve beni filimler deki gibi dudaklarımdan öpsen, sana herhalde bir şey demezdim" dedi. Zülal beyaz tenli, kara gözlu, simsiyah saçlı güzel bir kızdı. Yüzümün kızardığını hissederek onun yüzüne baktım. Bembeyaz inci gibi dişleri ile bana bakıp gülüyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım.İçimden bir hamle yapmak geldi ama cesaret edemedim.

O zamanlar ben altı , Zülal yedi yaşlarında olmalıydık.. Ankara'ya , Gölcükten yeni gelmiştik. O yıl, ilk okula Ankara kolejinde başlayacaktım. O yaşta , sınıfları sinema salonlarındaki gibi yana yana koltuklardan oluşur zannederdim. Birinci sınıftan , ikinci sınıfa geçmek, hemen yanındaki koltuğa geçmek gibi bir şeydi, çocuk aklımca. Ankaranın, Maltepe semtinde Çeviren sokakta, Anıttepe’ye giden yolun köşesinde iki katli bir evin giriş katında oturuyorduk.Üstümüzde kat yoktu, ama altımızda bodrum katında bizim gibi başka bir kiracı oturuyordu. O insanları pek görmezdik. Aşağı katta oturan adam, bir gece daha önce oturduğu evinde uyurken yangın çıkmış, uyku sersemliği ile uyananınca kendini alevlerin içinden sokağa zor atmış. Ama bu olay zavallı adamcağızın aklı dengesini yitirmesine neden olmuştu. Bu olayı duyduğumdan beri ben yangından çok korkar olmuştum.

Karsımızdaki iki evi çok iyi hatırlıyorum. Birincisi bayağı büyük üç katlı gri renkli bir binaydı. En üstünde birde çatı katı vardı. Çatı katının hemen altındaki katta , Cahit Bey ve Mübeccel Hanim oturuyorlardı. Babam o zamanlar bir deniz binbaşısı idi. Cahit bey de, Gölcükten askerlik arkadaşı idi. Zannederim rütbece babamdan daha kıdemli, çok kibar bir beydi. Anneme her zaman " Bayan Lamia "diye hitap ederdi. Çocukları Ark ve Gül benden üç dört yaş büyük olduğundan onlarla pek arkadaşlık edemezdim. Ama Ark'in doğum günü partisi benim hiç unutamadığım bir parti olmuştu. Çikolatalı pasta, üzerindeki mumlar, renkli kağıtlara sarili hediyeler. Ark'a Turgut Reis'in hayatini anlatan bir kitap almıştık hediye olarak. Gerçi ben henüz okuma yazmayı yeni söküyordum ama nede olsa denizci çocuğuyduk ve bu kitabi annemle ben beraber seçmiştik.

Zülal benim ilk kız arkadaşımdı. Gri evin yanındaki iki katli daha küçük bir evin üst katında oturuyorlardı. Çoğu zaman onların evine oynamaya giderdim. Nedense o bize pek gelmezdi. Annesi kapıyı açmadan önce gelen misafirleri kapıda en az iki üç dakika bekletirdi. Zülal'in anlattığına göre bir gün annesi banyo yaparken düşüp bayılmış. O gün evde bulunan bir akrabaları gürültüyü duyunca banyoya girmiş, Zühal'in annesini yarı çıplak baygın bir vaziyette yerde yatarken bulmuştu.Hemen kendisini ayıltmış ve doktor çağırmışlar. Nedense bu olayda hep aklımda kalmış. Çoğu zamanda bizim evin bahçesinde kardeşim Ahmet Cenan ile oynardık. Ahmet o zamanlar dört yaşında idi. Doğduğunu ilk duyduğumda, dayıma:" kardeşim gelsin de bir güreş edelim" demişim. O zamanlar mahalle çocukları arasında güreş etmek futbol oynamak kadar makbuldü. Ama biz pek mahalle çocukları ile oynayacak yaşta değildik. Hele "Kara Bela" denilen bir çocuk çetesi var diki hepimiz onlardan çekindirdik. Bu çocuklar başlarına üzerinde kuru kafa resmi olan siyah korsan eşarpları bağlarlar hırsızlık dahil her türlü yaramazlığı yaparlardı. Bizim evin bir iki ev aşağısında Amerikalı çocukların oturduğu bir ev vardı. Bir gün onların bahçesinde terkedilmiş bir oyuncak kamyon buldum.Kırmızı renkli pırıl pırıl parlayan bir itfaiye arabası idi bu. Kamyonu aldım hemen eve getirdim ve yatağımın altına sakladım. Gündüzleri, Ahmet’le itfaiye kamyonunu sakladığımız yerden çıkarıp oynuyor, sonra gene yerine koyuyorduk.Ama birkaç gün sonra Babam durumu anladı ve bana kamyonu nereden aldığımı sordu. Sonrada kamyonu hemen aldığım yere geri götürüp koymamı emretti. Ben de üzülerek kamyonu bulduğum yere götürüp bıraktım. Belki Amerikalı çocuklar oyuncaklarının gidip geri geldiğini bile fark etmemişlerdi. Ama ben başkalarının malına el sürmeme konusunda önemli bir ders almıştım.

Evimizin biraz ilersinse "Vekalet"lere (Bakanlık) doğru giden yolun başında Jandarma Okulu vardı. Jandarma okulunun sinemasında o zaman çoğu sinemada bile daha vizyona girmemiş yabancı filimler gelirdi. Haftada bir burada filim seyretmek hemde bu filmlerin renkli filimler olması benim için bulunmaz bir eğlence idi. Bu sinemada hiç unutamadığım ve ileride bir daha hiç görmediğim üç filimi hatırlarım hep. Bunlardan birincisi ünlü İtalyan tenoru Mario Lanzo'nin hayati ile ilgiliydi. İkincisi ve bir çocuk için daha da çekici olanı inanılmaz sihirbaz Hudini’nin hayati ve gösterileri ile ilgiliydi. Filimin sonunda zincire bağlanıp bir sandığın içine giriyor ve sandık nehrin sularına indiriliyordu. Herkes Hudini’nin her zaman olduğu gibi zincirlerden kurtulup sandığın kilidini açacağını beklerken bu defa mucize gerçekleşmiyor ve sandıktan sihirbazın cansız bedeni çıkıyor ve filim bitiyordu. Üçüncü filimin ismini ve konusunu unutmuşum. Ama unutamadığım sahne filimin kahramanın olup cennete gitmesi idi. Burada cennet mavi gökyüzünün uzerinde beyaz bulutların uzerinde bir yerdi ve orada herkes beyaz elbiseler içindeydi.

Haftalık eğlencelerimizden biri de annemle Maltepe pazarına gitmekti.İstanbul’da sokak arasında kurulan pazarların aksine, Maltepe pazarı Belediyenin kurduğu geniş bir alanda derli toplu modern bir Pazar yeriydi .Pazarcılar kendilerine ayrılan ve üzerleri kapalı bölümlerde, taze meyve, sebze, yağ, yumurta gibi ürenlerini tezgahlardı. Pazar yerinin merdivenle inilen girişinde genellikle küçük küfeci çocuklarının birikip müşteri kapmaya çalıştıkları görülürdü.Yaşları benim yaşımı geçmeyen bu çocuklar boylarını asan dolu küfelerin altında ezile büzüle birkaç kuruş için aldığınız malı evinize kadar taşırlardı. Bize büyüklerimiz hep: “ Okumazsan, küfeci olursun!” demeleri bundandı belki de. İşte gene böyle bir gün küfeci çocuk arkada, biz önde evimize geliyorduk ki birden evimizin karşısındaki Cahit Beylerin oturduğu evin çatı katının pencerelerinden alevler ve dumanlar çıktığını gördüm.Herkes çoluk çocuk dışarı fırlamış korku ile bu manzarayı seyrediyordu. Çok geçmeden siren sesleri içinde kırmızı bir itfaiye arabası geldi.İtfaiyeciler merdiveni çatı katına kadar uzattılar ve hortumları ile su sıkarak kısa zamanda yangını söndürdüler.Ucuz atlatılan bu yangından ben dersimi çıkarmıştım; kibritle oyun olmazdı. Belki de Ark kibritle oynarken bu yangına neden olmuştu.


 
FAHRÜNISA ÖGRETMEN, 124  MEHMET CEM SOLDAN 4.CÜ
ANKARA KOLLEJI. SINIF 2 B, 3 MART 1955 M.CEM( 4.sirada elinde kalem)
 

Ankara Kolej'inde birinci sınıfa başladığımda henüz altı yaşındaydım. İlk gün çok heyecanlandığımı hatırlıyorum,öğretmenimiz Fahrünisa Hanım bizi sıralara kızlı erkekli karışık oturtmuştu. Bütün öğrencilerin üzerinde siyah önlük ve beyaz kolalı yakalar vardı.Kısa zamanda sınıfımıza okula ve öğretmenimize alıştık. Sabah öğretmenimiz Fahrünisa Hanım sınıfa girince ayağa kalkıyor ve hep beraber " Günaydın" diyor sonra da ant içiyorduk: "Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun." ve yerimize oturuyorduk.

Önce çizgi çizmesini sonra daire yapmasını öğrendik, derken Alfabe'den okuma yazmayı söktük: "Baba bana bal al. Ali bana top at. Oya ip atla." Derken toplamayı, çıkarmayı ve kerrat cetvelini, yılları ayları mevsimleri... Atatürkü ve bayrağımızı çok seviyor, yerli malları haftasında yerli malları kullanmayı tutumlu olmayı, hatta İş Bankasının delikli kumbaralarında para biriktirmeyi öğreniyorduk. Müzik dersinde "Ali Babanın Çiftliğini" ya da "Kurumuş dallar, sarı yaprakları", cumartesi günleri de Bayrak merasiminde İstiklal Marşını söylüyorduk. O yıllarda Ankaranın kışları çok soğuk ve karlı geçerdi. Çoğu zaman kardan okul kapanır ya da gripten evde kalır, devamsızlığımız karnemize yazılırdı. Uzun kışın arkasından baharın gelişiyle biz çocuklar da tabiatla birlikte sevinir kendimizi okulun bahçesine atar; top, çelik çomak, köşe kapmaca, körebe gibi oyunlar oynardık. Okuldan gelince bazen Zülal'lere giderdim. O bahar, annesi ve babası Zülal'e küçük sevimlimi, sevimli bir kuzu almışlardı. O zamanlar Ankara’da kışları ısınmak için sobada kömür yakılırdı. Bahçede her daire için ayrılmış küçük bir kömürlük bulunurdu.

Zülal'in kuzusu da gündüzleri arka bahçede otluyor geceleri de boş kömürlüklerden birinde kalıyordu. İkinci sınıfı bitirdikten sonra babamın ışı dolayısıyla Almanya'a gitme durumumuz ortaya çıkmıştı.Bir taraftan hazırlıklar yapıyor, diğer yandan arkadaşlarımdan ve çevremden ayrılacağım için üzülüyordum.Kurban bayramında hem veda hemde bayram ziyareti için Zülallerin evine uğramıştık.Zühal'in o her zaman gülen siyah gözleri ogün nedense mahsun mahsun bakıyordu.Yüzüne dikkatliı bakınca gözlerinin kızarmış olduğunu ve ağladığını fark ettim. Ne olduğunu sorunca, bana kurban bayramı dolayısıyla kuzusunun kesildiğini ve etinin konu komşuya dağıtıldığını söyledi. Etten bizim payımıza da bir parça düşmüştü, ama o gün ben yemek yiyemedim, lokmalar boğazıma düğümlenip durdu. Galiba ,bu Zülal'i son görüşümdü. Nereden bilirdimdi hayat hep böyle ayrılıklarla dolu olacaktı ve ben onu hep, iri siyah göz bebeklerinin etrafı kızarmış mahsun bakışlarıyla hatırlayacaktım.

Cem Özmeral

21 Ocak, 2007

Columbus,Ohio


BACK TO TOP/EN BASA
NEXT/BIR SONRAKI
BACK HOME/ANA SAYFA

                                                                                               

                                                                                                       Page copy protected against web site content infringement by Copyscape                            
                                                                                              ©2016.All rights reserved        

Website powered by Network Solutions®