2004-2005 fuftbol sezonun bitimine bir hafta kala Fenerbahcenin sampiyonlugu butun yurtta kutlaniyor. Galatasaray , kurulusunun100 yilinda 5-1 lik Fenerbahce galibiyeti ve Turkiye kupasi sampiyonlugu ile yetinmek zorunda. Ucuncu olan Trabzonspor buyuk ihtimalle sampiyonlar ligine katilmayi garantiledi.Lige cok kotu baslayan Besiktas Riza Hoca ile cikisa gecti ve ligi dorduncu olarak kapatiyor.
Aslinda bu sezon Turkiye "Super Lig"i ve Turk futbolu icin , guzeliklerinden cok olumsuzluklarla dolu bir yil oldu. Sportif basarilar bazinda , avrupa kupalarinda yarisan takimlarimiz, sampiyon Fenerbahce dahil ilk turlarda Avrupa kupalarina veda ettiler.Dunya ucuncusu Milli takimimiz , kendi sahasinda kaybettigi puanlarla Avrupa kupasini zora soktu. Bu kupaya katilabilmek icin bundan sonraki butun maclarimizi kazanmamiz gerekiyor.
Ama futbola golge dusuren bu bu sportif basarisizliklardan cok yesil sahanin disinda gerceklesen olumsuzluklar ve cirkinlikler.Bunlarin en basinda sahalarimizda yapilan kufurler geliyor. Kulup baskanlari derbi maclarini gelenek geregi yanyana seyrediyorlar. Mac esnasinda misafir takimin baskanina en galiz kufurler ediliyor. Ev sahibinin eli kolu bagli hic bir sey yapamiyor, taraftarlarina soz geciremiyor. Ayni kufurler hakemlere , rakip takim oyuncularina ve ailelerine yapiliyor.
Gene ayni derbi maclarina giderken ziyaretci takimin holigan taraftarlari, ki bunlarin sayisi kontenjan dolayisi 1000- 2000 'i gecmez, gectikleri her yeri bir harp alanina ceviriyorlar. Vapurlari, otobusleri , dukkanlari kirip dokuyorlar. Sokaktan gecmekte olan sade vatandas eger yanlis renkli t-shirt giymisse ev sahibi takimin taraftarindan dayak yiyor. Tiribunlerde maci babalari ile izlemeye gelen kucuk cocuklar korku icinde agliyarak evlerine gitmek istiyorlar. Zaten akilli olan; kiz arkadasini, hanimini maca alip goturmuyor. Bu holiganlik mac sirasinda birbirini bicaklamaya vardigi gibi mac sonrasi kutlamalarda, magandalarin havaya ates etme sonucu insanlari ve cocuklari yaralamaya kadar gidiyor. Ve bazen bu tip vahset gencecik bir hayati karatabiliyor.
Gecen sezon saha disinda olan olumsuzluklar anlatilmak ile bitecek gibi degil.Bazen bu kavgaya futbolculari yonetecek ve egitecek olan antrenorlerimizde karisiyor. Bir tanesi binlerce seyircinin icinde kendi takim oyuncusunu dovuyor, bir baskasi kendisinin sahaya atlamasina mani olmak isteyen yardimcisini bir kunde ile yere deviriyor. Millli takim kaptani baska bir takimin hocasi ile hem sahada hem medyada anlamsiz bir dalasa girisiyor.
Ortam gergin bir ip gibi gerildikce geriliyor. Bunda, medyanin da buyuk payi var. Reyting yapmak icin nerde bir olumsuzluk, onun uzerine gidiliyor. Kulup baskanlari, ozellikle ikinci baskanlar bu oyuna geliyorlar ve birbirlerine soylemedikleri kalmiyor. Dusunmuyorlar'ki kendi taraftarlarina sirin gorunmek icin insanlari birbirlerine kanli bicakli dusman ediyorlar. Yazili medya bunu hemen manset yapiyor. Gorsel medya reyting ugruna futboldan baska herseyi tartisiyor zaten . "Hakem Hocalari" (Emekli eski hakemler), mac sirasindaki pozisyonlari agir cekimde saatlerce tartisiyorlar. Al eline sopayi, buyuk ekranda , al geri , ver ileri, ofsaytti, sari kartti, kirmizi kartti. Oh ya, ne kolay is degilmi? Aslinda cogu zaman uc hakem hocasi ayni pozisyonda, agir cekimde uc ayri degisik yorumda bulunabiliyor.Tabii bu yorumlarin sonucu , magdur olduguna inanan takimin tarftarlari ve yoneticileri hakemlere ve Futbol Federasyonuna veryansin ediyorlar. Ip bir daha geriliyor.
Kimse demiyorki, ya kardesim bu alt tarafi bir oyun. Bir kazanan olacak bir kaybeden. Bugun ben yarin sen. Benim kardesim Fenerli, ben Besiktasliyim , agabeyim Galatsarayli. Ama hepimiz Turkiye Cumhuriyeti vatandasiyiz. Gelin bu isden zevk alalim. Belkide bu "fair play " ruhunun tohumlari yavas yavas atiliyor ama o kadar az ki biz farkedemiyoruz.Ama gelin isterseniz bu tip girisimlerden ve olumlu birkac gelismeden bahsedelim.
Bu sezon , son Galatasary derbisi haric en az kufurlu stadyum Sukru Saracoglu idi. Bana oyle geldiki, cogu zaman esini cocugunu alip buraya cekinmeden mac seyretmeye gidebilirsin. Ozelikle Fenerli seyircinin kendi takimini , kendi sahasinda 4-3 yenen Besiktasli futbolculari alkislamasi , belkide futbol tarihimizde bir ilk di.
Baskanlar icinde ortami en az geren, en dikkatli konusan( son derbi oncesi haric) Galatasaray Baskani Ozhan Canaydindi. Konusmalari bir Galatasary Liseeli'ye yakisir centilmenlikde ve olgunlukdaydi hep. Taraftarin 100 yil beklentisi buyuk, kulubun mali yapisi zor, ozelikle Galatasarayli basinin satasma ve tenkitleri had safhadaydi. Ozhan Baskan hic bir zaman sukunetini kaybetmeden hem kulubunun haklarini korudu hemde butun kulup baskanlarina centilmenlik konusunda duayenlik yapti.
Hocalar icinde guzeliklere bence iki Besiktasli damgasini vurdu. Bunlardan ilki; sezonun ilk yarisinda Besiktasi calistiran babacan Ispanyol Del Bosque idi. Del Bosque belki sportif anlamda basarili olamadi ve ilk devre sonunda Besiktastan ayrildi ama Besiktasa ve Turk futboluna cok sey kazandirdi. Bir sezon once bence Besiktas sampiyolugu Lucescunun hakem fobisi ve Cem Papila takintisi yuzunden kaybetmisti. Del Bosque hic bir mactan sonra hakemler hakkinda tek bir olumsuz laf etmedi. Bir mactan sonra , Besiktasli futbolcularin hakemi cembere alip itirazda bulunmalarina dayanamadi sahaya kostu. Oyuncularini itti ve cocugu yasindaki hakemin yuzunu oksuyarak kendisine tebrik etti. Del Bosque adam gibi adamdi.
Riza Calimbay Besiktasi ikinci devre basinda aldiginda ara cok asilmisti. Ama "Atom Karinca" takimini oyle bir atesledi'ki , puanlara bakarsaniz ikinci devrenin lideri ve en fazla puan kazan takimi Besiktasdi. Bunu yaparken Riza Hocada hakemler konusunda en ufak olumsuz bir yorum yapmadigi gibi fubolcularinin yapmasinada musade etmedi. O da biliyordiki, hakem hatta yapsa bile , onu oyuncusu bu hatalari asacak gucde olmaliydi.
Bunlar futbolumuzun icinde benim gecen sezondanan hatirlayabildigim guzel bir kac ornek. Gelin isterseniz taraftarimizla, medyamizla, yoneticilerimizle, futbolcumuzla bunun guzel bir oyun ve bir solen oldugunu kabul edelim. Mac sonunda , karsi taraftarin elini sikip onu alkislayalim. Unutmayalimki birimiz Fenerli, birimiz Besiktasli, birimiz Galatasarayli birimizde Trabzonlu olabilir. Ama hepimiz Turkiye Cumhuriyeti Vatandasiyiz.
Fenerbahcenin Sampiyonlugu , Galatasarayin Turkiye kupasi kutlu olsun.
Cem Ozmeral
23 Mayis 2005
Columbus, Ohio
|