Yavuz Er Sinan’ın yattığı türbe de bir başka kişinin de mezarı bulunur. Horoz Dede’ye ait olan bu mezar Yavuz Er Sinan dan önce buraya defnedilmiştir. Horoz Dede lakabıyla anılan Horasanlı Mehmet, Fatih Sultan Mehmet ’in İstanbul fethine katılmış akıncılarından biri. Her sabah güneş doğarken ve gün içinde namaz vakitlerinde horoz gibi öterek askerleri uyandırırmış. Horoz sesini taklidi bittikten sonra da gür sesiyle “Kumu ya eyyü hel gafilutun”, yani “ey gaflet uykusuna dalanalar uyanın” diye bağırırmış. İstanbul’un fethi sırasında elindeki kılıcı ile dövüşe dövüşe Unkapanı kapısı civarına kadar geliyor ve burada şehit düşüyor. Hemen oracıkta gömülen Horoz Baba’ya ileride bir türbe yaptırılıyor. Unkapanı kapısına da halk arasında Horoz Kapısı denmeye başlanıyor.
Evliya Çelebinin namazlarını kıldığı, haziresinde Horoz Baba ve Yavuz Er Sinan’ın mezarlarının bulunduğu bu küçük camiyi ben içine girip gezmedim. Ama hikayesini bildiğimden arkadaşım Selçuk Er Arslan’dan benim için gezerek birkaç fotoğraf çekmesini rica ettim. Bu resimlerden görüleceği gibi son derece sade küçük bir semt camii .Üç kubbeli, tek minareli, yol inşaatlarından yol seviyesinin altın da kalmış bir cami. İçindeki duvarları ve kubbesi bile beyaz ve süsten uzak. Dikkati çeken özelliği içinde bir kitaplığı bulunması. 1464 den 1862 ye kadar kaç kere yıkılmış, tamir görmüş bilinmez. Ama bildiğimiz kadarı ile 1862 de, 1905 de ve 1960 da üç esaslı restorasyon görmüş.Hemen yanındaki camiye ve çevreye adını veren iki yatırın mezarları ise demir parmaklıklarla çevrili olması dışında son derece bakımsız bir durum da. Caminin tek özelliği de herhalde yapımına gerekçe olan öyküsü.
Cem Özmeral
12/25/2015
Dublin, Ohio