ÖNSÖZ
İstanbul’da Osmanlı zamanında yaşamış ünlü paşaların adıyla anılan birçok semt vardır. Kocamustafapaşa, Kasımpaşa, Cerrahpaşa, Mahmutpaşa, Davutpaşa gibi. Semt isimleri kişilerin isimleri ve paşa kelimesi ile birleştirilerek yazılır ve okuyan da bunu semt ile özleştirir, ama o semte adını veren paşanın kim olduğunu çoğu kez bilmez. Benim çocukluğumun bir bölümü ve sonra leyli okuduğum ortaokul ve lise yıllarımın hafta sonları Kocamustafapaşa'da büyük dedelerimden kalan bir konakta geçti. Yahya Kemal’in o ünlü “Kocamustapaşa” şiirine konu olan, İstanbul’un o hala mahalle geleneğine sadık kalmış o güzel ve uhrevi semtinde .
Bugüne kadar Kocamustafapaşa semti, Sümbül Efendi Camii ve Külliyesi, Vidin Caddesindeki Saraçbaşı Konağı ile ilgili birçok yazı yazdım bu yazıların bir kısmı kitaplarımda da yer aldı. Sonra merak ettim, bazen yalnız Paşa, bazen de Kocamustapaşa diye kısaltığımız bu güzel semte adını veren paşa kimdi diye ? Araştırdım ve bulduklarımı kaleme aldım ve burada sizlerle paylaşıyorum.
ABDULMUİN OĞLU MUSTAFA
Koca Mustafa Paşa’nın baba adından yola çıkanlar babasının Rum ya da Frenk orijinli bir devşirme olduğunu söylerler. Gençliğinde berberlik yapan Mustafa enderunda yetiştirilmiş. Enderun bilindiği gibi Sarayın seçilmiş devşirme çocukları eğittiği, İslami, askeri ve ilmi tedrisat verdiği bir iç okul. Burada başarılı bir eğitim gören Mustafa II. Beyazıt’ın şehzadelik yıllarında onun hizmetine girmiş ve Beyazıt tahta çıktıktan sonra önce onun Hazinedarbaşı sonra da 1487 yılında Kapıcıbaşı lığına yükselmiş.
Koca Mustafa Paşa tarih kitaplarında en çok, adını verdiği semtteki eski bir Bizans manastırı olan Andreas Kilisesini bugünkü Sümbül Efendi diye anılan camiye çevirmesi, i̇kinci olarakta Cem Sultan’ın ölümü ile entrikalara adının karışması nedeniyle geçer. O devirde Beyazıt’ın kardeşi Cem Sultan Fransa’dan Roma’ya nakledilmiştir ve söylentiye göre Mustafa Paşa padişahın emri ile Roma’ya gider ve yanında getirdiği zehirli ustura ile Cem Sultan’ı traş bahanesiyle öldürür. Bu hikayeyi yazanlar Koca Mustafa Paşa’nın berberlik yıllarından etkilenerek mi bunu söylemişlerdir bilinmez, ama gerçek Cem Sultanın bu ziyaretten beş sene sonra öldüğüdür. Aslında Koca Mustafa Paşa, Roma’ya Beyazıt’ın bilgisi dahilinde gitmiş, Cem Sultan’ın sürgünde tutulması ve bakımı için papalığa vadedilen 40.000 altını götürmüştür. Aynı zamanda talihsiz Sultan’ı ziyaret etmiş, abisinin mektubunu ve selamlarını getirmiş ve ona moral vermeye çalışmıştır.
KOCA MUSTAFA PAŞA’NIN YÜKSELİŞİ VE ŞEHZADELERİN İKTİDAR SAVAŞI
Roma’da Papa’ya padişahın elçisi olarak gönderilen Mustafa Paşa kısa bir süre sonra Rumeli Beylerbeyliğine atandı. Bu sırada Osmanlının Mora seferi başlamıştı ve Burak Reis komutasındaki Türk donanması sayıca kendinden çok üstün olan Venedik donanmasını aşıp İnebahtı limanına girmekte zorluk çekiyordu. Sultan Beyazıt'ın emriyle Rumeli beylerbeyi Koca Mustafa Paşa İnebahtı( Lepanto) kalesini karadan kuşatmak ile görevlendirildi. Burak Reis’in şehit olduğu deniz savaşlarında Türk donanması büyük kayıplar verdi ama Sultan Beyazıt’ın yolladığı takviyelerle sonunda Venedik donanması aşılarak İnebahtı limanına girildi. Bu sırada karada da Rumeli Beylerbeyi Mustafa Paşa İnebahtı kalesine girerek kale komutandan kalenin anahtarını teslim aldı ve İnebahtı Türklerin eline geçmiş oldu. Mustafa Paşa'nın “Koca” lakabını alması bu fetihten sonra mıdır bilemiyoruz.
Lakabı ” Koca Yusuf” ta olduğu gibi, hem iri yarı fiziği hem de gücü temsil eder. Mora seferinden sonrası Vezir-İ azam Mesih Paşa’nın vefatından sonra Koca Mustafa Paşa Divana kabul edilerek vezirler arasında ikinci sırada yer aldı. 1511 yılında da Vezir-i azam lığa yükseldi.
Koca Mustafa Paşa’nın kısa sürecek Vezir-i azamlığı sırasında Beyazıt'ın şehzadeleri Ahmet, Korkut ve Selim iktidar kavgasına tutuşmuşlardı . Koca Mustafa Paşa şehzade Ahmet’i tutuyordu ve bu konu da divan’a tesir ederek vezirlerle onun veliaht yapılması konusunda anlaşmıştı. Bunun üzerine şehzade Selim’in (Yavuz) veliaht olmasını isteyen yeniçeriler ayaklanarak Şehzade Ahmet’in evini bastılar ve Koca Mustafa Paşa'nın evini de yağmaladılar. Koca Mustafa Paşa'nın azledilmesini istedilerse de, Sultan Beyazıtın vazgeçilmezi olan Paşa onun yanındaki yerini korumaya devam etti..
Bu son gelişmelerden sonra Koca Mustafa Paşa Şehzade saf değiştirerek Selim’in tahta geçmesi için Beyazıt'a tesir etmeye başladı ve kısa bir süre sonra Selim babasını tahttan indirerek onun yerine geçti. Koca Mustafa Paşa Vezir-i azam olarak görevine devam ediyor fakat Yavuz Sultan Selim kendisine hiç güvenmiyordu. 1512 yılında Yavuz Sultan Selim, amcası Cem Sultan’ın mezarını ziyaret etmek için Bursa’ya geldi. Sultan Selim Şehzade Ahmet’in kendisini devirmek için hazırlık yaptığını ve Koca Mustafa Paşa'nın da onu desteklediğini tahmin ediyordu. Cem Sultan’ın türbesini ziyarete ederken, söylentiye göre, Koca Mustafa Paşa, Sultan Selimin çok sevdiği amcası cem Sultan’ı kötüleyici laflar eder. Buna çok sinirlenen Yavuz Sultan Selim hemen orada Koca Mustafa Paşa’nın kellesini aldırır. Öfkesi dinmeyen Selim Koca Mustafa Paşa’nın mal varlığına el koydurur “hayratlarının da hayırı yoktur, yıkın onları ! ” emrini verir. Hayratları içinde Sümbül Efendi dergahı’nın yanındaki Koca Mustafa Paşa camii de vardır. Eski Andreas kilisesinden Mustafa Paşanın camiye çevirdiği yapıyı yıkmaya gidenler bunu yapamadan gerisin geriye gelirler. Buna çok hiddetlenen Yavuz Sultan Selim bizzat Sümbül Efendi ‘nin dergahına gitmeye karar verir. Sümbül Efendi 37 yıl tasavvuf yapmış mürşidlerin en üst makamında yer almış bir zattır. Yavuz Sultan Selim kendisinden o kadar etkilenir ki camiyi yıkmak şöyle dursun, üzerinde ki samur kürkü çıkarıp Sümbül Efendi’ye verir.