NEŞET ERTAŞ ANISINA
Büyük halk ozanı,aşık, müzisyen, sazın efendisi Neşet Ertaş'ı kaybettik. Ben size kendisi’nin hayatını, neler yaptığını anlatmayacağım. Bunu onu sevenler zaten defalarca anlattılar ve gelecek nesiller anlatmaya devam edecektir. Onun besteleri, türküleri, şiirleri, ağıtları güzel Anadolunun Yunus Emre, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Aşık Veysel’ den gelen geleneğimizle, adlı adsız tüm halk ozanları ve saz şairleriniın devamı olarak sonsuza kadar anlatılacak, söylenecek ve çalınacak. Benim burada bir iki satırda yapmak istediğim onun türkülerini dinlediğim zaman ne hissettiğimi size aktarmak, buda sözle olduğundan çok dinlemek le olacağından onun en sevdiğim birkaç türküsünü aşağıya koyuyorum.
Onun en sevdiğim Türkülerinden biri Acem Kızı dır. Bildiğim kadarı ile bu türküde küçük Neşet dört beş yaşlarında kara kaşına ve gözüne aşık olduğu bir kızı anlatır.Kızın burnu fındık, ağzı kahve fincanıdır. Sonra kızı kaybeder. Bu türkü beni ilk okula başladığım yıllara kadar geri götürür.
Neredesin Sen’ i her dinlediğimde içime sevgiyle karışık bir hüzün çöker. Hayatım boyunca sevdiğim ve çoğu kaybettiğim kişiler aklıma gelir; anneler, babalar, arkadaşlar, gençlik yılları ve sevgileri. Gözlerim nemlenir.
Gönül Dağı bir garip türküdür. Bir aşk türküsüdür ama nedendir bilinmez, belki içindeki yağmurdan, nardan içimi burkar, bana Anadolunun bozkırını, toprağının kokusunu, rüzgarının yüze çarpmasını, güneşin doğuşunu ve onun güzel insanını anımsatır. Göz pınarlarımda yaşlar sicim sicim olur.
Aslında Zaidem, Sabahın Seher Vakti, Şu Garip Dünya, hepsi dinlemeye doyamadığım ayrı ayrı duygu selleridir.
Büyük Halk Sanatçısı Anadolu ve onun insanı seni hep yaşatacak. Allah’ın rahmeti üzerinde olsun.
Cem Özmeral
26 Eylül 2012
Dublin, Ohio
|